Şeker Anne

Sadece ve öylece sevse,
Başka hiçbir duygu olmadan, itmeden, çekmeden, kötü kötü bakmadan, ağzını hiiiç açmadan, bağırıp çağırmadan; sadece ve öylece sarılarak, öpüp koklayarak, bazen biraz sıkıştırarak.

Öylesi mümkün mü?
Galiba pek de değil, kanıtları her ilişkide, her anda ve olayda. Ben ve o; sevinçten kedere, neşeden öfkeye, keyiften acıya, oradan oraya geçerken, ölüp ölüp dirilir, yine de, aynı anda tekrar tekrar sevebiliriz, seçebiliriz. Hepsi bir arada zor geldiğinde hatırlamakta fayda var, bu hal çok insani ve yalnız değiliz.

Bir öz şefkat çalışması sırasında Christopher Germer şöyle demişti: “Hayatınızda nasıl bir öz şefkate ihtiyaç duyuyorsanız, bunu yapabileceğiniz pek çok yol var, doğada yürüyüş yapabilirsiniz, bir köpekle oynayabilirsiniz. Ama her zaman sevdiğiniz birinin gözlerini ve size olan bakışını gözünüzde canlandırabilir, kendinize öz şefkatli bir biçimde dokunabilir ve kendinize şunu sorabilirsiniz: acaba benim şu an neyi duymaya çok ihtiyacım var? Ve sonra bunu kendinize diyebilirsiniz.”

Çoğu zaman anne bakışı canlanırdı gözünde, anne sarılışı ve ‘buradayım, yanındayım’ sözleri. Bazen de bir çift mavi göz geliverirdi ve çınlardı bir ses: Miyav